A SALONU
GALERİ SOYUT / ÇANKAYA
25 Ekim 2019 - 13 Kasım 2019
18.00 - 20.00
Resim Sergisi
Galeri Soyut, 25 Ekim – 13 Kasım 2019 tarihleri arasında Erol Pelioğlu’nun “Ütopik Romans” isimli kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor.
Ütopik Romans
Pelioğlu Resmleri’nde yüzey, anlam gücünü, her ne kadar belirli geçmiş zamanın sosyo-kültürel düşüncesinden peşin yüklense de, içsel enerjisini belirsiz gelecek zamanın psiko-anarşist ruhundan ödünç almaktadır. Toplum-birey, özne-nesne ve geçmiş-gelecek, zaman-mekân, ontolojisi alegorik bir nüansla ele alınmakta, ortaya çıkan aura, palimpsest, tristram ve hipogram derinliğinden dolayı sıradan tarihsel bir okumanın çok üzerinde kalmaktadır. Resimlerin kişi üzerinde yarattığı ütopik bir distopya vardır ki bu özgün sanatsal paradoks Pelioğlu Resimleri’nde her daim karşımızdadır; “Dilsel göstergeler ile plastik öğelerin ayrılığı, benzeyiş ile ileri-sürüş arasındaki eşdeğerlilik” gibi klasik resmin iki önemli tarihsel gerilimi, çok usta bir konuşmayla ters yüz edilmekte ve yeni bir paradigmaya girişilmektedir; bu yepyeni spesifik bir söylemdir ve kimsenin henüz bilmediği belirsiz gelecek zamana atıfta bulunan fantastik yeni bir dile işaret etmektedir.
Pelioğlu Resimleri; modern her türlü görsel okuma potansiyeline sahip olsa da, taşıdığı arkaik hamleleri nedeniyle gotik duyguları, masalsı düşünceleri açığa çıkarmakta, her ne kadar görünen “benzeyiş” gibi okunsa da vuku bulan iç ses yeni bir “ileri sürme” olarak bize ulaşmaktadır.
Pelioğlu kavramsal canlandırmalar ile plastik unsurları “ütopya” ile “mitolojiyi” adeta birbirine düğümlemekte ve bunu kerterizsiz uzay, yersiz yurtsuz mekan, eyvallahı olmayan figürlerin tanıklığında, grinin uçsuz bucaksız tonlarında “önce”den aldığı güç ve “sonra”dan aldığı enerji ile yapmaktadır. Bu somut ile soyut, geçmiş ile gelecek arasındaki gerilime “şimdi ve burada” yeni bir boyut katmaktır. Bu sanatsal parodi, Pelioğlu’nun, devrimci kişiliği, kendine özgü yepyeni fantastik bir dünya yaratmanın arayışında olduğu bilinci ve ezoterik terimlerin üretildiği yeni bir dil ile ancak anlaşılabilir.
Pelioğlu Resimleri’nde destansı dokular, coşkun renkler, gizemli imgeler, deforme formlar ve nihayet en tepeye yerleştirilen muhteşem suratsız yüzlerle; istisnasız her dokunuşun, psikolojik, sosyolojik, felsefi metinlere dek uzanan kendine özgü bir alegorisi bulunmaktadır. Resmin karşısına geçtiğiniz ilk anda, beyninize keskin bir mesaj ulaştığını fark ediyor, bu gizemli uyarana ulaşmak, anlamlandırmak için yüzeydeki plastiğin estetik ahenginden sıyrılıp derinlerdeki düşselliğin fantastik dünyasına doğru yol almanız gerektiğini hissediyorsunuz. Sonraki bir kaç saniyelik zaman diliminde ise, Pelioğlu’nun derin bilinçaltı hinterlandında, yüzlerce hatta binlerce farklı mekân ve kahramanın yer aldığı fantastik uzun bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Bu fiili anlamda kısa, fakat ruhsal açıdan bitimsiz anlam yolculuğunda her biri başka manalara gelen imgelerle buluşan renk ve dokular, eşsiz plastik unsurlarla önce göze hitap ediyor, ardından bellekte derin izler bırakarak kişiyi sanat deryasında ufka doğru adeta masalsı bir yolculuğa çıkarıyor. Süreç içinde coşkunluğunu hiç kaybetmeyen Pelioğlu Resimleri, varlığın içindeki özü açığa çıkarırcasına, adeta zamanın ve mekânın ötesine geçerek kişinin sanat dünyasında kendine yer edindiği gibi imgelem deryasında da başköşeye yerleşmekte hiç çekingenlik göstermiyor. Pelioğlu resimleri zihninize yaydığı ütopik romans ile sizi adeta kendi evinizde duygu ve düşüncelerinize misafir ediyor.
– Dodi
Erol Pelioğlu, 1965 yılında Ankara'da doğmuş ve tüm eğitim hayatını bu şehirde geçirmiştir. Ekonomi alanında üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, sanata olan ilgisini derinleştirmek amacıyla 2006-2011 yılları arasında Kayıhan Keskinok Atölyesi'nde ileri düzey resim eğitimi almıştır. Bu süreç, Pelioğlu’nun sanatsal bakış açısını şekillendirmiş ve kendine özgü bir üslup geliştirmesine olanak tanımıştır.
Sanatçı, resimlerinde doğrudan nesnel gerçekliğe değil, soyutlama yoluyla biçimlerin ve renklerin özüne inmeyi tercih eder. Pelioğlu, gözlemlediği günlük olaylar, psikolojik durumlar ve zihinsel imgeleri, kişisel yaratıcılığı ve düşsel bir itici güçle yeniden kurgular. Bu kurgular, sanatçının içsel yaratma arzusuyla birleşerek, tuvale güçlü ve saldırgan bir soyutlama olarak yansır. Pelioğlu’nun eserlerinde hüzün, isyan, keder ve direniş gibi yoğun duygular, izleyiciye derin bir şekilde aktarılır.
Sanatçı, bu güçlü duyguları izleyiciye iletmek için kuzgun, balık ve pilot gibi metaforik imgeler kullanır. Resimlerinde soyutladığı figürleri ve nesneleri, gerçeküstü renklerle boyayarak dikkat çeken bir tarz yaratır. Kullandığı kamayö tekniği ile biçim ilişkileri ve gri tonlar arasında ahenkli bir geçiş sağlar. Pelioğlu'nun eserlerinde bu denge, onun "bireşimci renkçi" olarak tanımlanmasına yol açar.
Erol Pelioğlu, bugüne kadar yedi kişisel sergi açmış ve birçok karma sergiye katılmıştır. Ayrıca, eserleri iki kez Şefik Bursalı Yarışması'nda sergilenmeye değer bulunmuştur. Sanatçının Galeri Soyut ile olan işbirliği, eserlerinin daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşmasını sağlarken, onun sanat dünyasında daha geniş bir yer edinmesine de katkıda bulunmaktadır. Pelioğlu, halen Ankara’daki atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir ve sanatının sınırlarını genişletmeye devam etmektedir.