Galeri Soyut, 19 Şubat – 10 Mart 2021 tarihleri arasında Hazal Aksoy’un “Emin misin?” isimli kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor.

“Emin misin? / Are you sure?”
İnsanlığın en büyük avuntusu olan oyun, apaçık görülüyor ki gerçekle düşün birbirine karıştığı sisli alanlarda kurgulanmakta. Bu muğlak alanlarda kurgulanan, bir yanını gerçekliğe dayayıp diğer yanını gerçeklikten kurtarmaya çalışan dilemmalı her bir olgu ise yeni bir gerçeklik yaratmakta. Hazal Aksoy, ‘’Emin misin?’’ adlı, üçüncü kişisel sergisinde, işte böyle bir muğlak aralıktan – üstelik geniş bir tarihsel hafızaya dayanan bir alandan – keserek, kopararak, yırtarak, yapıştırarak ortaya çıkardığı kolajları ile yeni bir gerçeklik yaratmakta. Çağdaş sanat tarihinin özelinde, resmin gerçeklikle olan bağını radikal bir şekilde sorgulayan kolaj tekniği; Kübistlerin ortaya koyduğu, Dada’nın ise şiirden objeye, tüm sanatsal eylemlerinin temel kapsayıcısı olmuştur. Kendinden sonra, sanatta deneyselliğe açılan; montaj, asamblaj ve nihayetinde mekâna yayılan enstalasyona alan açan, öncül olan kolaj tekniği; anlamla işlevi, edimle seçimin dengeleri üzerinden yeni gerçekliklere açılır. Zamansız ve oyunbazdır.
Hazal Aksoy resmin geleneksel hiyerarşik dengesini bozan kolajları ile oluşturduğu bu sergisinde, kurguladığı oyunu hemen göze getirmemekte. Yanına yaklaşmadan algılanamayan, yanına yaklaştırmak için oldukça çarpıcı renkler kullandığı kolajları, yüzeyde yarıklar yaratarak yeni bir yüzeye doğru açılmakta. Günlük hayatın tanıdık ipuçları, giderek daha kaotik tekinsiz alanlara açılmakta. Kendinden önce var olanın bilgisini anımsatan ancak tam da kendi zamanının içinde olgunlaşan bu kolajlar, yüzeyi soyan, sarsan hatta yüzeyin kimi kısımlarında derin kovuklar açan bir plastik kurgulama ile ortaya çıkmakta. Küçük boyutları ile dingin bir bütünsellikte oluşan 30 adet eseri ile Aksoy, meraklı bir çocuğun iştahlı bakışlarını us süzgecinden geçirerek, içini dışına çıkardığı dergilerin arasında, belki de şu soruların cevaplarını aramakta. Hangi maviyi, kırmızıyla uyumlayabileceğiz? Hangi oyuktan içeri sızarsak, gerçeğe ulaşabileceğiz? Hangi gerçeği bilirsek mutlu olabileceğiz? – Arzu Parten

İLGİLİ SANATÇILAR

HAZAL AKSOY - 1984

1984 yılında Ankara’da doğan Hazal Aksoy, sanatsal eğitimini Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde sürdüren Aksoy, burada hem yüksek lisansını hem de sanatta yeterlik derecesini tamamladı. Akademik başarıları kadar sanatsal üretimiyle de dikkat çeken Aksoy, ilk kişisel sergisini henüz 19 yaşında, 2003 yılında Semih Balcıoğlu Galerisi’nde gerçekleştirdi. Bu sergi, Ürgüp’te açtığı “İnsanlık Hali” adlı sergi ile başladı ve bu sergiyle Aksoy, izleyicilere kendine has ifade tarzını sunarak sanat çevrelerinde tanınmaya başladı.

Sanat pratiğinde Aksoy, bireyin iç dünyasını ve modern yaşamın karmaşıklığını sorgulayan çalışmalar üretmektedir. Felsefi derinliğe sahip eserleri, zaman, mekan ve insan ilişkisini irdeleyen temalar etrafında şekillenir. 2010 yılında İstanbul Galeri 5’te açtığı “Çoktan Seçmeli Korkular” sergisi, Aksoy’un toplumsal korkuları ve bireysel endişeleri irdelediği bir döneminin izlerini taşır. Aynı zamanda, güncel sanatın önemli meselelerinden biri olan belirsizlik ve kaygı temalarını başarıyla işler.

Aksoy, sanat kariyerini akademik dünyayla dengeli bir şekilde sürdürmeyi başarmıştır. 2009 yılında başladığı akademik kariyeri, 2012 yılında Kocaeli Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak devam etmiştir. Bu pozisyonda sanat ve eğitim dünyasında önemli katkılar sağlamış, öğrencilerini hem teknik hem de kavramsal olarak sanata yönlendirmiştir. Akademik hayatı, onun sanatsal görüşünü zenginleştirirken, kişisel sergilerinde de bunu izleyiciyle paylaşma fırsatı bulmuştur.

Son dönemdeki sergileri arasında 2024 yılında Galeri Soyut’ta yer alan “Gün Fragmanları” ve İstanbul’da Arkitekt Sanat’ta gerçekleştirdiği “Mutlak Şimdi” sergileri yer almaktadır. Bu sergilerde Aksoy, zamanın parçalanmış doğasını ve bireyin bu karmaşık yapıda kendini konumlandırma çabasını ele almıştır. Aksoy’un çalışmaları, izleyicilere çağdaş dünyanın gerçekliklerini sorgulatan güçlü görsel metaforlarla doludur.

Aksoy’un sanatı, estetik olduğu kadar derin düşünsel bir zemine dayanır. Onun yapıtları, sadece görsel bir deneyim sunmakla kalmaz, aynı zamanda insan varoluşunu ve modern dünyanın dayattığı kimlik krizlerini keşfetmeye yönelik bir çağrıdır. Aksoy’un kariyerinde kazandığı başarılar, onun Türk çağdaş sanatının önemli figürlerinden biri olarak kabul görmesini sağlamıştır.

Haftanın Seçkisi

Yükleniyor...