Galeri Soyut / Çankaya, 31 Ocak - 18 Şubat 2025 tarihleri arasında Volkan Çoban'ın "Benim Pencerem" isimli kişisel resim sergisine C salonunda ev sahipliği yapıyor.

Tema olarak Nonfigüratif bir tarz seçen sanatçımız soyut çalışmaları ile dikkat çekmektedir. Resmin üç enstrümanının çizgi, renk ve biçimi özgürce kullanmayı seçen sanatçımız çıkış noktası olarak resmin hikayelerden sıyrılmış tinsel öze dönüşünü ve temel öykülerle dışına çıkarak kompozisyon oluşturmayı seçer. Ona göre gördüğü her imajı anlamlandırmaya çalışan insan belleğinin alışılmışın dışına çıkarak farklı bir pencereden bu yeni evreni görmesini sağlamak temel amaçtır. Bu bağlamda resimlerinde kullandığı daire biçimli form bu evreni görmek için açılan pencereyi simgeler. Ayrıca sıklıkla kullanılan yatay ve dikey geometrik formlar bu yeni evrenin tinselliğine ritim ve hareket katmak için düşünülmüştür.  Onun bu yeni kurguladığı resimsel evren, müziğin büyüleyici ruhsal içtenliğini renk ve biçimlerle görsel bir şölene çevirmeyi amaçlar.

Soyut sanat, sanatçının görünenin dışında kendi belleğini daha fazla aktarabilme fırsatı yaratabilmektedir. Nitekim, salt görünene bağlı kalmaksızın özgür bir alanda sanatsal üretim yolları bulunmuş olacaktır. Volkan ÇOBAN’ a göre insan; görme ve algılama yetisinin çok üzerinde farklı form, biçem ve renklerle donatılmış çok farklı evrenler etrafımızı kuşatmışken, bilinenin dışına çıkabilmelidir. Sanatçıya düşen de tamda bu noktada insan algı ve belleğini zorlayarak sıra dışı yeni bir algılayışın kapılarını açmak, bunu yaparken de plastik unsurları özgürce kullanmak esas olmalıdır. Sanatçımız çocukluğundan bugüne görsel hafızasında biriktirdiği görüntüleri soyut bir dille izleyiciye aktarmaya çalışmaktadır. Amacı kendi içinde serüvenler yaşadığı bu farklı evreni sihirli bir dille izleyiciye aktarmaktır. Bu evren bilinen şekil ve hikayelerin dışında salt resmin öznel dili ile sunulmalıydı. Bu nedenle resim sergisinin adı ‘‘Benim Pencerem’’ olmuştur.

İLGİLİ SANATÇILAR

VOLKAN ÇOBAN - 1978

Volkan ÇOBAN 1978 tarihinde Göksun’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Kayseri’de tamamladı. 1998 yılında Erciyes Üniversitesi GSF Resim Bölümünü kazandı.2001 Erciyes Üniversitesi GSF resim bölümünü başarı ile tamamladı. Bu tarihte Öğretmen olarak meslek hayatına başlayan sanatçımız aynı üniversite de yüksek lisansla eğitim hayatına devam ederken kendi atölyesinde sanat hayatını sürdürmektedir. Volkan ÇOBAN 6 kişisel, 20’den fazla karma sergi, yanı sıra Bulgaristan, Kanada, Macaristan’daki uluslararası kişisel ve karma sergilerde yer aldı. Ayrıca eserleri birçok yerli ve yabancı koleksiyonerlerde bulunmaktadır. Sanatçı halen Murat Kantarcı Bilim Sanat Merkezinde meslek hayatına devam ederken, kendi kurduğu atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir.

Volkan ÇOBAN Eserleri Üzerine

Tema olarak Nonfigüratif bir tarz seçen sanatçımız soyut çalışmaları ile dikkat çekmektedir. Resmin üç enstrümanının çizgi, renk ve biçimi özgürce kullanmayı seçen sanatçımız çıkış noktası olarak resmin hikayelerden sıyrılmış tinsel öze dönüşünü ve temel öykülerle dışına çıkarak kompozisyon oluşturmayı seçer. Ona göre gördüğü her imajı anlamlandırmaya çalışan insan belleğinin alışılmışın dışına çıkarak farklı bir pencereden bu yeni evreni görmesini sağlamak temel amaçtır. Bu bağlamda resimlerinde kullandığı daire biçimli form bu evreni görmek için açılan pencereyi simgeler. Ayrıca sıklıkla kullanılan yatay ve dikey geometrik formlar bu yeni evrenin tinselliğine ritim ve hareket katmak için düşünülmüştür.  Onun bu yeni kurguladığı resimsel evren, müziğin büyüleyici ruhsal içtenliğini renk ve biçimlerle görsel bir şölene çevirmeyi amaçlar.

Soyut sanat, sanatçının görünenin dışında kendi belleğini daha fazla aktarabilme fırsatı yaratabilmektedir. Nitekim, salt görünene bağlı kalmaksızın özgür bir alanda sanatsal üretim yolları bulunmuş olacaktır. Volkan ÇOBAN’ a göre insan; görme ve algılama yetisinin çok üzerinde farklı form, biçem ve renklerle donatılmış çok farklı evrenler etrafımızı kuşatmışken, bilinenin dışına çıkabilmelidir. Sanatçıya düşen de tamda bu noktada insan algı ve belleğini zorlayarak sıra dışı yeni bir algılayışın kapılarını açmak, bunu yaparken de plastik unsurları özgürce kullanmak esas olmalıdır. Sanatçımız çocukluğundan bugüne görsel hafızasında biriktirdiği görüntüleri soyut bir dille izleyiciye aktarmaya çalışmaktadır. Amacı kendi içinde serüvenler yaşadığı bu farklı evreni sihirli bir dille izleyiciye aktarmaktır. Bu evren bilinen şekil ve hikayelerin dışında salt resmin öznel dili ile sunulmalıydı. Bu nedenle resim sergisinin adı ‘‘Benim Pencerem’’ olmuştur.

Haftanın Seçkisi

Yükleniyor...