Kenan Değer, 1935 yılında Sivas'ta doğdu ve 1956 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nden mezun oldu. Sanat eğitimini tamamladıktan sonra, resim öğretmenliği yaparak sanata olan tutkusunu öğrencilere aktardı. Kariyerine öğretmenlikle başlayan Değer, zamanla kendi sanat yolculuğunu keşfetmeye ve geliştirmeye başladı. Sivas Pamukpınar Köy Enstitüsü’nde resim öğretmenliği yaptığı dönemde sanatına farklı bakış açıları kazandırdı.
Sanatçı, özellikle kara kalem portre çalışmalarıyla tanınmaktadır. Değer, portrelerinde insan yüzlerini ve duygularını derinlemesine inceleyerek sade ama etkileyici bir üslupla eserlerine hayat verdi. Onun portreleri, yalnızca bireylerin fiziksel özelliklerini değil, aynı zamanda içsel dünyalarını da yansıtarak izleyiciyle duygusal bir bağ kurar. Sanatçının bu çalışmaları, izleyiciyi düşündüren ve duygusal bir yolculuğa çıkaran niteliktedir.
Kenan Değer’in sanatı, renkli resimlerden grafik çalışmalara kadar geniş bir yelpazede çeşitlilik göstermektedir. Sanatında sıklıkla insan figürlerini ve portreleri tercih eden Değer, çizimlerinde detaylara verdiği önemle dikkat çekmektedir. Renkleri cesurca kullanan sanatçı, aynı zamanda çizgi ve gölge oyunlarıyla derinlik katarak eserlerine dinamik bir yapı kazandırmıştır. Değer’in resimleri, sade ve doğrudan bir anlatım diliyle izleyiciye ulaşır; bu yönüyle, sanatçının eserleri her kesimden izleyici tarafından anlaşılabilir ve takdir edilir niteliktedir.
Değer, Antalya Çevre Sanatçıları grubuyla birlikte çeşitli sergilere katılmış ve bu sergilerde eserlerini sanatseverlerle buluşturmuştur. Ankara, İstanbul ve Antalya’da açtığı kişisel sergilerle adından söz ettirmiştir. Sergileri, sanatçının resim anlayışını ve teknik becerisini ortaya koyarken, aynı zamanda sanata olan tutkusunu ve özgün bakış açısını sergilemiştir.
Kenan Değer’in sanatında zamanla belirginleşen bir diğer unsur ise soyutlamaya olan ilgisidir. Figüratif resimlerden daha soyut çalışmalara yönelirken, sanatında yenilikler denemiş ve kendine özgü bir anlatım dili oluşturmuştur. Bu soyut yaklaşım, onun eserlerini daha evrensel bir boyuta taşımış ve sanatçının yaratıcı sürecinde yeni kapılar açmıştır.
Sanat yaşamı boyunca, resmin yanı sıra grafik çalışmalarıyla da uğraşan Kenan Değer, farklı teknikleri harmanlayarak çok yönlü bir sanatçı kimliği kazanmıştır. Özellikle desen ve grafik tasarım konusunda yetkin olan sanatçı, bu alanlardaki becerilerini resim çalışmalarına da yansıtarak özgün eserler ortaya koymuştur. Değer’in sanat pratiği, teknik ustalıkla kişisel ifade arayışını birleştiren bir yolculuk olarak değerlendirilebilir.
Kenan Değer, 2023 yılında Antalya’da yaşamını yitirdi. Geride bıraktığı eserler, onun sanat yolculuğunun birer tanığı olarak varlığını sürdürmektedir. Değer’in sanatı, onu tanıyanlar için kişisel bir anı niteliği taşıdığı gibi, yeni nesil sanatçılar için de bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Kenan DEĞER 1935’de Sivas’ta doğdu.
1956’da Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nden mezun oldu.
Bir süre Sivas Pamukpınar Köy Enstitüsü’nde resim öğretmenliği yaptı.
1965’de TRT Televizyonu kuruluş döneminde görev aldı.
TRT yıllarında TV Program Prodüksiyon Şefliği, TV Program Müdürlüğü, Televizyon Müdürlüğü, Antalya ve Diyarbakır Bölge Müdürlüğü yaptı.
Antalya Çevre Sanatçıları grubu ile çeşitli resim sergilerine katıldı.
Antalya, Ankara ve İstanbul’da 7 kişisel sergi açtı.
Renkli resim ve pek çok grafik çalışmalarının yanı sıra, daha ziyade kara kalem portre çalışmaları ile tanınmaktadır.
Antalya ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve sürekli basın kartı sahibiydi.
Bir süre Antalya Kültür Sanat Vakfı Başkanlığı yapmıştır.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti, TRT Emekliler Derneği ve Antalya Güzel Sanatlar Derneği Kurucu üyeliği yapmıştır.
Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeliği yapmıştır.
2018 yılında tarihi görsel ve belgeleri ile “ VE TELEVİZYON TÜRKİYE’DE ” kitabını çıkarmıştır.
2023 yılında Antalya’da hayatını kaybetmiştir.
Ankara, 26.09.2013 Kayıhan KESKİNOK
UNUTULMAZLAR
Kenan Değer TRT Ankara Televizyonu tarihinin iki üç saygın UNUTULMAZI arasında yer alır. Ona bu sıfatı mesleki ve insani kazanımlarını paylaşmayı esirgemediği çalışma arkadaşları verdi.
Ankara Televizyonu'nda TV Dairesi Başkanlığı'na bağlı, bütün yapımların kotarıldığı şubelerin bütününü düzenleyen ve eşgüdümünü gözeten bir makamın müdürüydü. Bu nedenle, televizyon programlarıyla ilgili olup biten her şey, onun ve emrinde çalışan müdürlerin sorumluluğundaydı. İşin gereği olarak, değişik kişilik özellikleri sergileyen çok sayıda insanla tanışmak ve karşılaşmak zorundaydı. Bu ilişkilerde bazen estetik yasalara ve televizyon tekniğine ve ilkelerine aykırı olumsuzluklar da çıkabiliyordu. Bu durumlarda Kenan Değer, bin yıllık Anadolu Kültürünün ona kazandırdığı, sağlam, doğru ve gösterişsiz duruşla yüksek öğrenimini gördüğü sanat dalının yenilikçi ideallerinin sentezi bir gizilgüç sayesinde sorunu daima çağdaş ölçütler içinde çözmeyi başarabiliyordu.
Henüz yeterince tanınmamış televizyonculukta TRT kurumunun saygınlığını sağlamak ve korumak onun başlıca kaygılarından birisiydi. Bunu sonuna kadar korudu ve buna ilişkin duyarlılıklarını yüreklilikle kanıtladı.
Demene evrelerinin sona ermeye başladığı 1970'li yıllara doğru, ülkemizde yepyeni bir alan olan ve öncesi olmayan televizyon için, teknik, estetik ve mali ilkeler oluşturma gereği duyulmaya başlandı. Bu çok önemliydi. Dünyanın bu konuda ileri gitmiş stüdyolarında, bir yapımın karar stratejisini saptamada, teknik ve estetik sorunlar ölçüsünde maliyet ve tanıtım harcamalarının gerçeğe yakın tahmin verileri esas alınıyordu. Oysa bizde o yıllara kadar, bazı birimlerde demirbaş eşya kayıtları bile tutulmamıştı. Bunda bir kötü niyet yoktu; deneyimsizlik sonucu "sarf malzemesi" kavramı yanlış anlaşılıyor ve bir başıboş savurganlığın nedeni oluyordu.
1971 ya da 1972 yılıydı, Kenan Değer bu soruna el koydu. Ve bir yapımın karar aşamasına temel oluşturabilecek tahmini harcama verilerini içerecek biçimde düzenlenenen "Form"ları yürürlüğe koydu. Bunlar gerek estetik gerek içerik açısından övünülecek düzeyde bir çağdaşlığı yansıtıyordu. Bence, Kenan Değer'in TRT Ankara Televizyonu'na yaptığı en değerli hizmetlerden birisiydi bu.
Bu girişime koşut olarak, ve bu girişimin gereği olarak Artistik Hizmetler Şubesi'nde teşvik edip önderlik ettiği ve başlattığı, dekor, atölye, terzihane eşgüdümünü içeren düzenleme, her türlü suistimale açık gidişatı önleyen disiplini yaratarak, Program Müdürlüğü'nün ve dolayısıyla Artistik Hizmetler'in, TRT Teftiş ve Denetleme Kurulu'nca peş peşe üç yıl takdirlerini kazanmasını sağladı.
Televizyonun her alanda olgunlaşma dönemine girdiği, Kenan Değer'in bu girişimlerinin olumlu sonuçlarının alındığı yıllardı bu yıllar. Genel Müdür İsmail Cem ile bir anlaşamamazlık sonucu, onu, kendisinin fikri alınmadan Antalya Bölge Televizyonu Müdürlüğüne atadılar; bir ceza değildi bu, olamazdı da. Ancak bu atamayla bir ailenin kurulu düzeni bozulacak, çocukların eğitim, öğretim, okul sorunları baş gösterecekti.
Hep yenilikler arayan kişiliğini ve çalışkanlığını orada da gösterdi. Ancak bizler, onun çalışma arkadaşları benliklerimizden bir şeyler kopmuş gibi bir hisse kapıldık. Eski birliğimiz bozuldu, çalışma hevesimiz kalmadı, dağıtıldık.
Ey saygıdeğer müdürüm. Unutulmaz koca reis kişiliğinin ve yenilikçi girişimlerin için böylesi yazılar yetmez; kitaplar gerekir.
Bundan yaklaşık yarım yüzyıl kadar önce, Mithatpaşa Caddesi'nde iki kat yerin dibine kurulmuş stüdyoda, senin önderliğinde, 48 yıllık Televizyon tarihinin ilk sayfalarını aydınlatan bir ışık yakılmıştı. Belleklerimizi de aydınlatan bu ışık sönmedi. Ömrümüzce de sönmeyecek.