1992 yılında Malatya’da doğan Hasan Basri İnan, sanat eğitimine Mersin’de başladı. İlk, orta ve lise eğitimini burada tamamladıktan sonra 2011 yılında Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’ne dereceyle kabul edildi. Fakültedeki eğitimini 2015 yılında Seramik Bölüm birincisi ve Güzel Sanatlar Fakültesi ikincisi olarak tamamlayan sanatçı, aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Seramik Bölümü Yüksek Lisans Programı’na birincilikle kabul edildi. 2018 yılında bu programı başarıyla tamamladı.
Sanatsal yolculuğunda ressam Ahmet Yeşil rehberliğinde çalışan İnan, 2011’den itibaren resim ve seramik alanında üretimlerini sürdürmektedir. Bugüne dek 10 kişisel sergi açmış ve 70’i aşkın karma sergiye katılmıştır. Almanya, Fransa, İngiltere, Portekiz ve İspanya’da düzenlenen uluslararası sergilere katılan sanatçı, ayrıca birçok ulusal ve uluslararası jürili sergi, fuar, workshop ve sempozyumda yer almıştır.
Hasan Basri İnan’ın eserleri, Anadolu kültürüne derin bir bağlılığı yansıtır. Sanatçının çalışmaları, geçmişle günümüz arasında köprü kurmayı amaçlayan bir estetik anlayış üzerine inşa edilmiştir. Anadolu’nun kadim geçmişini tema edinen eserlerinde, yerel motifler, kültürel semboller ve geleneksel unsurlar çağdaş bir dil ile yorumlanır. Eserlerinde sıkça kullanılan "perde" unsuru, zaman ve mekan arasındaki bölünmeleri simgelerken, yerel kültür ile evrensel sanatı birleştirir.
İnan’ın sanatı, sadece görsel bir deneyim sunmaktan öte, derin bir kültürel farkındalık taşır. Çalışmalarında yerel motifler, siyah-beyaz portreler ve sembolik öğeler aracılığıyla izleyiciyi Anadolu'nun tarihine ve kültürel zenginliğine davet eder. Bu sayede sanatçının yapıtları, hem belge niteliği taşır hem de estetik bir değer sunar.
Sanatçının eserleri birçok prestijli koleksiyonda yer almaktadır. Bunlar arasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Ankara Kumbara Müzesi, Adana Dr. Gökhan Gündoğdu Müzesi, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası Seramik Müzesi ve Mersin Toros Üniversitesi koleksiyonları bulunmaktadır.
Hasan Basri İnan, 5 ulusal ve 5 uluslararası ödüle sahiptir. Yaratıcı ve yenilikçi yaklaşımıyla sanatsal üretimini sürdüren İnan, şu anda Mersin ve Ankara’daki atölyelerinde çalışmalarına devam etmektedir. Eserleri, geleneksel ile modern arasında güçlü bir diyalog kurarak Türk sanatında özel bir yer edinmiştir.
Hasan Basri İNAN 1992 yılında Malatya’da doğdu.
İlk, orta ve lise eğitimini Mersin’de tamamladı. 2011 yılında Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne dereceyle girdi. 2015 yılında Seramik Bölüm birincisi ve Güzel Sanatlar Fakültesi ikincisi olarak mezun oldu. 2015 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Seramik Bölümü Yüksek Lisans Programını birincilik ile kazandı. 2011 yılından buyana Ressam “Ahmet YEŞİL” rehberliğinde sanatsal çalışmalarını sürdürmektedir.10 kişisel, 70’den fazla karma sergi, 10’dan fazla ulusal / uluslararası jürili sergi, fuarlar, workshoplar ve sempozyumların yanı sıra Almanya, Fransa, İngiltere, Portekiz ve İspanya’daki uluslararası karma sergilerde yer aldı.
İnan’ın eserleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Ankara/Kumbara Müzesi, Adana/Dr. Gökhan Gündoğdu Müzesi, Bolu/İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası Seramik Müzesi, Mersin/Toros Üniversitesi koleksiyonları yanı sıra devlet kurumları ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.
İnan’ın 5 Ulusal, 5 Uluslararası ödülü vardır. 2018 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Seramik Bölümü Tezli - Yüksek Lisans Programını tamamlayan sanatçı, çalışmalarını Mersin ve Ankara’daki kişisel sanat atölyesinde sürdürmektedir.
Kişisel Sergiler:
2024 “Bizimki Perde Arkasında Dedikodu” Resim Sergisi, Soyut Sanat Galerisi, Ankara.
2024 “Resim Sergisi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sergi Salonu, Mersin.
2022 “Bir Ömürlük Misafir” Resim Sergisi, Soyut Sanat Galerisi, Ankara.
2022 “Bir Ömürlük Misafir” Resim Sergisi, Karaca Kültür Merkezi, İzmir.
2020 “Derviş” Resim Sergisi, Soyut Sanat Galerisi, Ankara.
2018 “Seyyah Olup Şu Âlemi Gezerim” Seramik Sergisi, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sergi Salonu, Beytepe/Ankara.
2017 “Seyyah Olup Şu Âlemi Gezerim” Resim ve Seramik Sergisi, Nurol Sanat Galerisi, Bodrum/ Muğla.
2017 “Seyyah Olup Şu Âlemi Gezerim” Resim ve Seramik Sergisi. Nurol Sanat Galerisi, Ankara.
2015 “Karaca’dan Anılar ve İzler” Seramik Sergisi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sergi Salonu, Mersin.
2014 “Karaca’dan Anılar ve İzler” Seramik Sergisi, Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sergi Salonu, Mersin.
Hasan Basri İNAN Eserleri Üzerine
Belge olma ile eser olma aralığında duran Hasan Basri İnan yapıtları geçmişle günümüz arasında bağ kuran nadir bir yaklaşımın çıktıları olarak karşımızdadır. Sanatçının Anadolu Türkiye’sinin kültürel geçmişinden beslenerek oluşturduğu eserleri tarih sahnesinin perde arkasına dikkat çekme niteliği ve kaygısındadır. Anadolu’nun kadim geçmişine odaklanan sanatçı bu tercihiyle adeta günümüz sanatçısına da gizil bir eleştiri yöneltmektedir. Zira Hasan Kavruk’un Picasso’yla Paris’te yaşadığı bir karşılaşmada onun sanatçıya “Sayın Kavruk, lütfen evinize dönüp kendi kültürünüze odaklanın, ben bütün ünümü ve sanatımın gücünü doğu kültürlerine borçluyum” diyerek Kavruk’u eleştirir. İşte bu eleştiri İnan’ın tercihlerinde sezilen eleştirelliğin karşılığına ve yüzü sadece Batı’ya dönük sanatın köksüz kalacağına işaret eder. Günümüzde özellikle resim sanatının mevcut yüzergezer hali tam da bu köksüzlük problematiğindendir. Zaten Batılı bir olgu olan plastik sanatların bir de kendini tekrar eden ithal bir form olarak kalması kişinin büyük beden kıyafet giymesine benzetilebilir. Bu farkındalıkla Anadolu kültürünü tema edinen İnan’ın eserleri üzerine söyleyeceğimiz önemli detaylardan birisi de yukarıda anılan kök ve dal meselesine, yani sanatın yersiz-yurtsuzlaşması sorunsalına dair istençli veya sezgisel bir yaklaşım arz ettiğidir.
Bu sergisinde karşılaştığımız resimlerinde görünen perde esprisi ise üzerine sayfalarca düşünce üretilebilecek bir fenomendir aslında. Zira bir ucu uzamsal bir ucu ise zamansal bölümlenmeye temas eden perde olgusu günümüzle geçmiş arasındaki bölüngünün karşılığıdır. Öte yandan İnan’ın bu eserlerinde perde, hem söylemin taşıyıcı unsuru olarak bir arka plan ögesi veya bir başka ifadeyle resmin kaidesi, hem arz ettiği motiflerle yerelden ulusala değin genişleyen bir aidiyet unsuru, hem de sanata ait plastik değerlerle izleyiciyi doyuran bir görsel şölenin sahnesidir. Diğer taraftan bu eserlerde perde üzerine iliştirilmiş portrelerle yukarıda bahsedilen kültürel aidiyete ve Anadolu’nun kadim geçmişine değinilir. Neredeyse bütün temanın inşa edildiği bu portreler geçmişle günümüz arasındaki zaman aralığını vurgulamak üzere siyah-beyaz fotoğraf esprisiyle resmedilmiştir. Eskiye vurgu yapmanın en kestirme yolu gibi görünmesine karşın onca renk zenginliği ve motif arasında kapladığı alanın küçük olması dolayısıyla portrelerin görünür kılınması için neredeyse tek ve doğru tercihtir.
Özet olarak Hasan Basri İnan bir Anadolu insanı olarak kendi kültürel mirasına sahip çıkan, onu sorunsal edinerek kişisel sanat alanına taşıyan ve sürekli güncellenen kültürel yapı içerisinde eserleriyle onu görünür kılan nadir genç sanatçılardandır. Son tahlilde İnan’ın yapıtları gerek tematik yapısı, gerek kılı kırk yaran işçiliği, gerekse arz ettiği tarihselliğin çağcıl olma gayretiyle uzlaştırılması üzerinden hareketlenen bir tür var olma / var kalma macerasının cesur girişiminin belgeleridir.
Orçun Çadırcı – 2024