2003 yılında, Atatürk Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nü fakülte birincisi olarak bitirdi. 2006 yılında aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Bölümü, Yüksek Lisans Programını “Eleştiri Kuramı Olarak Feminizm ve Sanata Yansımaları: Feminist Sanat” adlı tezini vererek tamamladı. 2010 yılında ise, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Resim Bölümü, Sanatta Yeterlik Programını “Dada’dan Günümüze Plastik Sanatlarda Anti-Estetik Form Olarak Beden” adlı tezini vererek bitirmiştir. 2014 yılında Doçent, 2019 yılında Profesör unvanı alan Korkmaz, halen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Görsel Sanatlar Bölümü’nde öğretim üyesi ve Bölüm Başkanı olarak çalışmaktadır. Yurt içinde 6, yurt dışında 4 olmak üzere toplam 10 kişisel sergi açmış, sempozyum ve workshoplara katılmış, resimleri çok sayıda ulusal ve uluslar arası karma ve yarışmalı sergilerde ve müzayedelerde yer almıştır. Ayrıca resmi kurum ve kuruluşların yanı sıra özel koleksiyonlarda birçok çalışması bulunan Korkmaz’ın resim yarışmalarından ve kurumlardan elde edilmiş altı ödülü bulunmaktadır. F. Deniz Korkmaz, figürün farklı anlamlar yarattığı çok katmanlı yapıdan beslenmektedir. Yapıtın varlığının neden olduğu kavramsal bağlamdaki heterojen yapı, yeni sorgulamalara ve açılımlara iten sebeplerden biridir. Korkmaz’ın sanatsal sorunsallarının esasını oluşturan nedenler ise; farkında olunmayan ya da kanıksanan, alelade diye tanımlanan oluşlara yeni bir biçimde bakabilme, aynı ya da farklı cinsler arasındaki sözlü ya da sözsüz “ben” diyaloglarına, iki boyutlu düzlemde, sorulması ötelenen şeyleri sorulabilir kılma ve kimi zaman malzemenin olanaklarıyla sözden arınmış cevaplar verebilme yönündedir. Korkmaz’ın sanat geçmişinin başlangıcından itibaren ana bağlamı olan figüratif anlatımı, son yıllarda doğa teması üzerine yoğunlaşarak çeşitlenmeye başlamıştır. Yürütücüsü olduğu Eskişehir, Bursa, Bilecik illeri ve civarlarında görülen kuş türleri üzerine yapılan bilimsel ve aynı zamanda sanatsal bir projeden dolayı şehirlerde yaşayan kuş türleri üzerine odaklanmıştır. Etrafımızda varlıklarını çoğunlukla fark edemediğimiz küçük kuşların yanı sıra şehirlere sıkışmış bitki türleri, uyumlu bir birliktelikle sanatın dışavurumcu olanakları içerisinde yeniden tasvir edilmiştir. Bitki ve kuş türlerinin yanı sıra nihayetinde insan figürleriyle çeşitlenen, fantastik bir kurgu içerisinde, soyut dışavurumcu arka plan eşliğinde, büyük ebatlı figür çalışmalarında ise, beden, kimlik, cinsiyet, iktidar kavramlarını sembolik biçimlerde sunarak bu kavramlar üzerinden her türlü otoriteye dolaylı eleştiriler getirmektedir.