Hüseyin Feyzullah, 1990 yılında Taşkent'te doğdu. Sanata olan ilgisi erken yaşlarda başlayan Feyzullah, 2009 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'ne girdi ve 2013 yılında mezun oldu. Sanat eğitimine devam ederek 2017 yılında Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde yüksek lisansını tamamladı.
Sanatçı, çalışmalarını Firdevsi Feyzullah Atölyesi'nde sürdürmektedir. Hüseyin Feyzullah, sanatında özellikle natürmortlara odaklanmakta ve gerçekçi, detaycı bir üslupla ışığın etkisini vurgulayan eserler üretmektedir. Natürmort kompozisyonlarında, doğanın sessiz ve sakin güzelliğini betimleyen meyve ve çiçek gibi objeleri kullanarak, hem klasik hem de modern bir anlatım tarzı geliştirmiştir.
Bugüne kadar dört kişisel sergi açan sanatçı, yaklaşık 50 karma projede yer almıştır. Hüseyin Feyzullah'ın eserleri, çağdaş sanat dünyasında önemli bir yer edinmiş, özellikle ışığı ustaca kullanma yeteneğiyle dikkat çekmiştir. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde birçok koleksiyonda yer alan eserleri, izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakmaktadır.
Sanatçı, Türkiye'de Galeri Soyut tarafından temsil edilmekte olup, çalışmalarını devam ettirmektedir .
Hüseyin Feyzullah 1990 yılında Taşkent‘ de doğdu. 2009 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ ne girdi. 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. 2017 yılnda Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümüde yüksek lisans eğitimi tamamladı. Sanatçı halen Firdevsi Feyzullah Atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir. 4 kişisel sergi açmış, yaklaşık 50 karma projede yer almıştır.
Geçmişten Günümüze Natürmortlar
İnsanın, varolduğu günden başlayarak; doğaya karşı olan ilgisi, biçim ve amaç bağlantısı keşfederek gelişmesini ve ilerlemesini sağlamıştır. İlk sanat ürünleri olarak tanımladığımız mağara duvarlarına yapılan resimler, o dönem insanın doğaya karşı olan büyü ve bereket ayinlerinin sonucudur. İçinde yaşanılan ortamın subduğu olanakları akıl ve becerisiyle birleştiren insanoğlu, ilkçağlardan günümüze kadar uzanan geniş zaman dilimi içerisinde doğaya yönelen sanat beğenisinin bir göstergesi olan sanat yapıtlarını ortaya çıkarmıştır. Geçmişten bu yana değişmeden belli bir sistem içerisinde varolan meyveler, çiçekler kısacası ‘’Doğanın Nesneleri’’ olarak tanıyabileceğimiz konular sanatçılara ilham kaynağı olmuştur. Doğanın özündeki bozulmayan ve değişmeyen düzene karşı aradığım gerçekleri belli bir süre sonra atölyeme taşıdım. Meyve, çiçek v.b. gibi hareketsiz doğa parçaları XVII Yüzyıl Rönesans Hollanda’sından başlayarak günümüze kadar gelmiş çeşitli bölge ve dönemlerde sanatçılara esin kaynağı olmuş ve ‘’Natürmort’’ başlığı altında değerlendirilmiştir. Benim resimleri ise genellikle doğanın ürünü olan meyveleri, insan aklının ve becerisinin ürünleri olan objeleri birleştirmem ile oluşmaktadır.