Türk ressam Salih Acar 1927 yılında Filibe’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Filibe’de tamamladıktan sonra Sofya Güzel Sanatlar Akademisi’nin fresk bölümünde okudu(1945-1950). 1950’de İstanbul’a gelerek Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne girdi. Ayrıca iki yıl süreyle Zühtü Müridoğlu’nun atölyesinde heykel çalışmalarına katıldı.
Akademi’yi bitirdikten sonra, herhangi bir görev almayarak sanat çalışmalarına yöneldi. Bu arada Türkiye Ressamlar Cemiyeti’ne girdi. Büyük pano çalışmalarına ve dekoratif nitelikli resimlere ağırlık verdi.
Ayrıca fresk tekniğinde duvar resimleri yaptı; gravür ve desenler çizdi, Efes ve Tarabya Oteli yarışmalarını kazanarak bu yapıların duvarlarına fresk ve sgraffito türünde uygulamalar yaptı. Büyük kentlerde, çeşitli duvar resimleri çalışmalarında bulundu. Resmin yanı sıra, heykel sanatçısı olarak da bazı denemelere girişti. İlk kişisel sergisini 1955’te açtı.
1966 yılına kadar genellikle yöresel köylü figürlerinin üsluplaştırılmasına dayalı bir sanat anlayışı doğrultusunda yapıtlar veren Salih Acar, yüzeye bağlı, süsleyici ve çizgisel bir anlatıma öncelik tanıyan bu çalışmalarında, kırsal kesime özgü yaşamı, gerçekçi ve illüstratif bir bakış açısıyla yansıttı.
1966 yılından sonra doğayı inceleme ve çevresini araştırma çalışmalarına başladı ve o tarihten sonra resimlerine kuşları, denizleri, ormanları, balıkları ve doğada yaşayan bütün canlıları konu aldı. Yaban ördeği, turna, leylek, kartal, karga, balıkçıl, gibi kuş türlerini yakından inceledi ve sanatının ayrı dönemlerini oluşturan özel konular halinde ayrı diziler olarak işledi.
Türkiye’de Doğayı Koruma Vakfı’nın çalışmalarına bir sanatçı etkinliğiyle katılan Salih Acar, soyları tükenmeye yüz tutan kuşların korunması ve yaşatılması yolunda çaba harcadı. Urfa’nın Birecik yöresinde sayıları günden güne azalan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kelaynak kuşlarının güncel bir sorun haline getirilmesinde önemli rol oynadı.
Sanatçı 2001 yılında aramızdan ayrılmıştır.
Salih Acar, Çağdaş Türk resim sanatında pek az işlenmiş kuş resimleri konusunu yaklaşık yirmi yıldır işlemektedir. Ünlü kuş ressamı John James Audubon‘un (A.B.D. 1780-1851) kendi kuşlarına yönelik dikkat ve titizliğini, daha fanteziye kaçan ve grafikten çok boyaya bağlı değerler içeren tablolarında uygulayan Salih Acar’ın çalışmalarında, çeşitli kuş türlerini yansıtan figürler, soyutlamacı bir resim beğenisi açısından değerlendirilmektedir. Kuş türlerine özgü nitelikler ile bu tür beğeni arasında doğal bir özdeşlik kurulmaktadır. Bu bakımdan Audubon’un klasik ve doğalcı anlatımı yanında, Salih Acar’ın resimleri modern resim sanatının çizgilerine daha yakındır.
Doğaya duyduğu bu sıcak ve içten yakınlık doğa ile kucak kucağa yaşadığı çocukluk yıllarından kaynaklanan sanatçı, katıldığı bir ördek avından sonra içinde yeniden canlanan doğa sevgisiyle kuş türleriyle ilgilenmeye yönelmiştir. Manyas Kuş Cenneti’nde başlattığı kuşları markalama çalışmaları, bir kuş ressamı olarak önünde geniş bir ufuk açmıştır. Acar’ın kuş resimleri, değişmeyen bir konu çevresinde gerçek görüntülerden kopmayan, ama o görüntüleri kendi anlayışına göre biçimlendiren bir sanatçının ürünleridir.