Galeri Soyut, 16 Şubat – 7 Mart 2018 tarihleri arasında Hüseyin Feyzullah’ın 2. kişisel resim sergisi “Işığın Ruhu” nu sanatseverlerle ile buluşturuyor. Hüseyin Feyzullah’ın “Işığın Ruhu” adlı sergisi 7 Mart’a kadar Galeri Soyut A salonunda görülebilir.

Geleneksel el sanatlarını Natürmortla işledi

‘ışığın Ruhu’ Anadolu’yu aydınlatıyor

Natürmort çalışmalarıyla bilinen sanatçı Hüseyin Feyzullah, “Işığın Ruhu” isimli sergisi ile Anadolu’nun izlerini taşıyan tablolarıyla Galeri Soyut ’ta.   16 Şubat Cuma günü açılacak sergide, sanatçının 14 tablosu sergilenecek.

Üçüncü kişisel sergisini açmaya hazırlanan sanatçı Firdevsi Feyzullah’ın oğlu Hüseyin Feyzullah,  “Işığın Ruhu” sergisi ile Anadolu kültürünü yansıtan objelerle Galeri Soyut ‘ta. Bakraç, güğüm, tel kırma, sini, kilim, kazan, tepelik gibi Anadolu kültürünün geleneksel el sanatlarının önemli motiflerini ve objelerini natürmort ile tablolarına yansıtan sanatçı, Türk kültüründeki değerlerin kaybolmaması için tarihe belge bırakıyor. Cuma günü açılacak olan sergi, 14 Mart Çarşamba gününe kadar Galeri Soyut ‘ta izlenilebilecek.

Türk kültüründe önemli bir yeri olan Şamanizm inancındaki ateşi tablolarında ışık olarak kullanan sanatçı,  tüm tablolarında kullandığı objelerin özellikle Anadolu’da üretilmiş ve zaman içinde sanat haline getirilmiş olmasına dikkat ettiğini söyledi. Feyzullah, “Kökenlerimizde Şamanizm’in izlerini görebiliyoruz. Bu Şamanlıktan yola çıkarak ateşi obje olarak tablolarımda lambaların içine koyarak kullandım. Ya da ışık yansıması olarak işledim.  Her tabloda ışığı görebileceksiniz. Bu nedenle serginin adı ‘Işığın Ruhu’.  Işığı yansıtan tüm objeler yine Anadolu’da üretilmiş eserler. Bu tablolarda yaşanmışlığı resmederken objeleri kusursuz değil de aksine izleyicide o hissi uyandırmak için objeleri kırılmış, ezilmiş ya da çizilmiş biçimlerde yaptım” diye konuştu.

“Gelecek nesillere iz bırakmak istedim”

Natürmort eserleri ile tanınan Feyzullah tablolarındaki temaya ilişkin ise, “Natürmortta kendi kültürümüzdeki objeleri kullanarak gelecek nesillere bir iz bırakmak istedim. Günümüzde birçok insan yer sofrasında büyüklerimizin kullandığı bakırdan yapılan badya, çömçe,  sini, güğüm veya kazanları bilmiyor.  Günümüzde teknolojik gelişmelerle beraber değerlerimizi unutuyoruz.  Bakır eritilip birçok biçime sokulabilir ama esas önemi kültürümüzdeki manevi değeridir.  Bu manevi değeri tablolarımda yansıtmaya çalıştım. Sergimin alt yapısını kültürümüzdeki bu objeler oluşturuyor.  Yörelerimize özgü motifleri, geleneksel el sanatlarını tablolarımda yorumlamaya devam edeceğim.  Tüm bunları natürmortla bir araya getirdim, her birinde bir yaşanmışlığı ifade ettim”  dedi.

Sanatta Batının örnek alındığını ancak kültürlerin kendi kodlarını, imgelerini sanat yoluyla ifade etmeleri gerektiğini dile getiren Feyzullah, “Kültürünü kaybeden toplumlar yozlaşmaya ya da tamamen kaybolmaya mahkumdur. Kendi kültürümüze sahip çıkmanın en güzel yolu sanattır. Anadolu birçok kültüre ev sahipliği yaptı. Sadece Türk boyları değil farklı milletlerde yaşadı. Bu zenginliğin kaybolmaması için çalışıyoruz. Sanatçılar olarak Batılı ülkeleri örnek alıyoruz. Bunu yapmak gerekiyor ancak kendi kültürümüzü de işleyerek ele almalıyız.  Ben işlediğim konularla fark yaratmaya çalışıyorum. Klasik anlayışın dışına çıkarak tamamen kendi objelerimizle yola çıkıyorum. Geleneksel el sanatlarımıza, değerlerimize, geleneklerimize önem veriyoruz ve bu anlayışı sanatta da kullanmaya uyguluyoruz” şeklinde konuştu.  – Naz Akman